İstanbul’da Böcek ailesinin sır sonu! ‘Alüminyum fosfit’ mi öldürdü?

Almanya’dan İstanbul’a tatile gelerek Fatih’te bir otelde konaklayan Böcek ailesi, rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmıştı. Anne Çiğdem Böcek ile çocukları Kadir Muhammet (6) ve Masal’ın (3) ardından dün akşam saatlerinde baba Servet Böcek de hayatını kaybetti. Soruşturmada dün 3 kişi daha gözaltına alındı. Böylece gözaltı sayısı 11’e çıktı.

4 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

Adliyeye sevk edilen lokumcu F.T., midyeci Y.D., kokoreççi E.E. ve kafe çalışanı F.M.O. çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklanırken, diğer 7 şüphelinin emniyetteki sorgularının devam ettiği öğrenildi. Gözaltında olan kişiler arasında otel sahibi, çalışanları, ilaçlama şirketi sahibi, oğlu ve çalışanı ile ailenin poğaça aldığı fırın sahibinin olduğu belirtildi.

Panzehiri yok Cinayet Büro Amirliği’nin yürüttüğü soruşturmada olayla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Ailenin zehirlenmesinden saatler önce tahtakurusuyla mücadele etmek için otelin giriş katında bulunan bir odanın ilaçlandığı belirlendi.

Kullanılan ilaçta bulunan “alüminyum fosfit” içeren maddenin, ailenin bulunduğu odaya banyo boşluğundaki havalandırmadan ulaşarak odadakileri zehirlemiş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Özellikle tahtakurusu ve hamam böceği ilaçlamasında kullanılan ‘alüminyum fosfit’ maddesinin panzehrinin olmadığı belirtildi. En çok tarımda ve konutlarda pestisit adıyla kullanılan ilacın oldukça güçlü bir zehir olduğu, aşırı solunması halinde kolaylıkla ölüme sebep olabileceğini ifade edildi. Şüpheliler arasında bulunan ilaçlama firması çalışanının bu konuda hiçbir sertifikasının bulunmadığı tespit edildi. Öte yandan Ankara’da 2 yıl önce yaşanan benzer bir olayda, aynı maddeleri içeren ilaç ile bir apartman ilaçlanmış ve bunun sonucunda 2 kişi ölmüş, 13 kişi ise etkilenmişti.

BABA DA HAYATINI KAYBETTİ

Yoğun bakımda tedavi gören Baba Servet Böcek de eşi ve iki çocuğunun ardından hayatını kaybetti. Bilinci kapalı olarak entübe edilen Böcek’in tedavisi “alüminyum fosfit” zehirlenmesi olma ihtimaline karşılık yeniden düzenlenmişti. Adli Tıp Kurumu tarafından sürdürülen incelemelerde ölen anne ve 2 çocuğun kanında alüminyum fosfit maddesinin izlerinin arandığı incelemenin çok yönlü sürdüğü belirtildi.

İKİ İLDE 77 KİŞİ ZEHİRLENDİ

Kayseri Bünyan’da bir düğüne katılan konuklar, ikram edilen yemeklerden yedi. Ardından gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırılan 74 kişinin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Bursa İnegöl’de de marketten aldıkları tavuğu pişiren Suriye uyruklu 3 kişilik bir aile, mide bulantısı ve kusma şikayetleri ile hastaneye başvurdu. Tedavi altına alınan ailenin, hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.

SAVCILIĞIN SEVK YAZISI

Savcılığın sevk yazısında, şüphelilerin üzerlerine atılı “taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçunun gerçekleştirdiklerine dair kuvvetli suç şüphesine dair somut deliler bulunduğu ifade edildi.

Yazıda, şüpheli E.E’nin G** K*** isimli işletmesinden ve şüpheli Y.D’nin midye tezgahında mevcut olayla ilgili tüketilen ürünlere yönelik alınan numuneler üzerinde yapılan incelemelerde, tüketime uygun olduklarının tespiti yapıldığı, ancak ölüm olaylarının tüketimden yaklaşık bir buçuk gün sonra gerçekleşmesi nedeniyle, alınan numune örneklerinin bahse konu olayda ailenin kullandığı ürünlerle birebir aynı ürünler olmadığı ifade edildi.

Şüpheli F.M.O’nun kafe işletmesinden ve şüpheli F.T’nin kuruyemiş baharat dükkanından alınan numunelere ilişkin analiz raporlarının henüz sonuçlanmadığı, ölenlerin kesin ölüm sebebinin tespitine dair Adli Tıp Kurumu’nda incelemelerin devam ettiği kaydedilen yazıda, aynı aileden 3 kişinin öldüğü ve halen tedavi altında bulunan müşteki Servet Böcek’in hayati tehlikesinin bulunduğu, olayın toplum nezdinde vahamet arz ettiği, dosyada soruşturmanın kapsamlı olarak devam ettiği belirtildi.

Yazıda, şüphelilerin beyanı, üzerlerine atılı suçun yasada öngörülen ceza miktarının üst haddi, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurulduğunda, işlenen suçun yasal tanımında öngörülen cezanın alt sınırından uzaklaşılarak temel cezanın belirlenebilecek olması, gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları gerek 5271 sayılı CMK hükümleri dikkate alındığında şüphelilerin tutuklanmasına engel bir halin bulunmadığı ifade edildi.

Anayasanın ölçülülük ilkesi gözetildiğinde, tutuklamaya alternatif adli kontrol altına alınma tedbirlerinin bu aşamada şüpheliler açısından yetersiz kalacağı aktarılan yazıda, şüphelilerin ayrı ayrı “taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan tutuklanmalarına karar verilmesi talep edildi.